Değerli Meslektaşlarım;
Giresun Eczacı odasının yayın organı olan Kapsül dergisin, uzun bir aradan sonra yayın hayatına başlamasından dolayı büyük onur duyuyorum.
Dergimizin tekrar yayınlanmasında emeği geçenlere sonsuz teşekkürler. Dergimizin bu sayısı; eczacılık mesleğinin içinde bulunduğu sorunların artık iyice hissedildiği, özellikle son zamanlarda ilaç fiyat zamlarının yaşandığı ve bu zamlarla beraber karlılığımızın hızla düştüğü bir dönmeme denk gelmiştir. Gelinen bu noktada, ilaç eczacılık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahip mesleğimizin geleceğinden endişe duyuyoruz.
Tüm bu gerekçelerle toplum sağlığını geliştirmek, eczacılık mesleğindeki niteliği korumak ve ülkemizin dört bir yanında birinci basamak sağlık hizmet sunum noktaları olarak görev yapan eczanelerimizi hayatta tutabilmek, girdikleri kredi ve borç sarmalından kurtulabilmek için olmazsa olmaz sorunlarımızı sizinle paylaşmak istiyorum.
1. İlaç Fiyat Kararnamesi’nde, 13 yıl öncesinin koşullarına göre belirlenen fiyat baremlerinin güncel duruma göre yeniden düzenlenmesini; yapılacak kar oranı ve barem artışlarının enflasyon, ilaç fiyat artışları ve yeniden değerleme oranı gibi bir standarda bağlanarak güncellenmelerinin sağlanacağı yeni bir model oluşturulmasını istiyoruz.
2.Kamuda çalışan meslektaşlarımızın çalışma koşullarında ve özellikle özlük haklarında da, bugüne kadar günümüz koşullarına uygun ve hakkaniyetli bir düzenleme yapılmamıştır. Eczacıya hak ettiği değerin verilmesini; Bakanlıklarda, kurumlarda, hastanelerde ve diğer sağlık kuruluşlarında görev yapan kamu eczacılarının hak ettikleri koşullarda görev yapmaları ve özlük haklarının iyileştirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca sağlık sistemine yıllarca hizmet etmiş emekli kamu eczacılarının özlük haklarının da bu iyileştirmelerin kapsamına alınması gerekmektedir.
3. Sağlığa ilişkin tüm ürünlerin sağlık çalışanlarının danışmanlığı ve takibinde sunulması gerekir. Takviye Edici Gıdaların da Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılarak sadece eczanelerden, eczacı danışmanlığı ve takibinde halka sunulması yönünde gereken düzenlemelerin yapılması toplum sağlığının korunması açısından zaruridir.
4. Eczane ekonomilerinin ve eczacıların sunmakta olduğu istihdam alanlarının korunabilmesi adına intörn hekimlere sağlanan asgari ücret desteğine benzer katkı ve hibeler ve/veya KOSGEB ve İŞKUR destekleri sağlanarak eczane ekonomilerimizin güçlendirilmesini talep ediyoruz.
5. Sosyal Güvenlik Kurumu ile İlaç Alım Protokolü’müzde eczacıların içinde bulunduğu ekonomik darboğaz gözetilerek gerçekçi iyileştirmelerin yapılmasını istiyoruz.
* İndirim oranları ve baremleri ile reçete başı hizmet bedeli tutar ve baremleri güncellenmelidir.
* Protokolümüzde eczanelerimizin SGK cirosu esas alınacağı yeni modele geçilmelidir.
* İmzalamış olduğumuz ek protokol hükmü uyarınca Ekim ayından itibaren geçerli olması gereken indirim oranları / baremleri ve reçete başı hizmet bedeli tutar / baremlerden kaynaklı farkların eczacılara ödenerek hak kaybının önüne geçilmelidir.
* Eczacıların haksız kesintiye uğramasına sebebiyet veren protokol maddeleri Birliğimizin bu mağduriyetin engellenmesi yönünde yaptığı öneriler doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.
6. Hem sunduğumuz sağlık hizmetinin kalite ve etkinliğini arttıracak hem de eczacılarımız için can suyu olabilecek şekilde eczane ekonomilerinin salt ilaç fiyatlarına bağlı bir yapıdan uzaklaştırılmasına yönelik yeni bir model üzerinde çalışmaların başlatılması ve hizmetler karşılığı eczacıların hak ettiği Meslek Hakkının verilmesini istiyoruz.
7. Hastalarımızın karşı karşıya kaldıkları ve biz eczacıları da sahada ciddi şekilde mağdur bırakan ilaç yokluklarının engellenebilmesi adına tüm tarafların görüşleri alınarak doğru bir sistemin kurgulanmasını, ilaç fiyat değişikliklerinin yıl içerisinde farklı dönemlere paylaştırılarak güncellenmesini çözüm önerisi olarak sunuyoruz.
8. 1997 yılına kadar 7 adet eczacılık fakültesi bulunurken, 2001-2021 yılları arasında bu sayı 6 kat artmış, bugün itibariyle eczacılık fakültesi sayısı 60’a dayanmıştır. Eğitim veren 47 eczacılık fakültesinden sadece 14’ü akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahiptir. Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve toplum sağlığının etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi adına bu kontrolsüz gidişata dur denilmelidir. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezi kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürülmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır.
Ancak, toplumun ilaca ulaşmasındaki tek nokta olan eczaneler üst üste gelen ve giderek artan sorunlar nedeniyle kaderine terk edilmiş durumda.
Bu sorunların çözüldüğü, mesleğimizin hak ettiği yarınlarda görüşmek üzere herkesi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.